
Estetik Diş Dolgusu Nedir? | Bursa
Diş Dolgularında Estetik Neden Önemli? Diş çürüklerinin tedavisinde dolgu uygulamaları ağız sağlığı için temel bir işlemdir. Ancak günümüzde hastalar sadece çürüğün tedavi edilmesini değil, dişlerinin
Oral diagnoz bölümümüzde hasta, uzman kadromuz tarafından detaylı bir muayeneden geçirilir. Sağlık hikayenizin temelini oluşturarak size en iyi hizmeti sunmaya başlıyoruz.
Şikayetleriniz doğrultusunda, ihtiyaca özel tetkikler belirlenir. Gerekli görülen durumlarda, panoramik film, periapikal film ve digital tomografi filmi gibi ileri görüntüleme teknikleri
kullanılarak detaylı bir teşhis süreci başlatılır.
NOT:”Yukarıda verilen bilgiler hastaları aydınlatmak ve tedavi yöntemlerini tanıtmak amacıyla yazılmıştır. Teşhis ve tedavi için diş hekiminize başvurmanız gereklidir.”
Diş Dolgularında Estetik Neden Önemli? Diş çürüklerinin tedavisinde dolgu uygulamaları ağız sağlığı için temel bir işlemdir. Ancak günümüzde hastalar sadece çürüğün tedavi edilmesini değil, dişlerinin
Çene Eklemi (TME) Nedir? Çene eklemi, tıp literatüründe “temporomandibular eklem” veya kısaca TME olarak adlandırılır. Alt çeneyi (mandibula) kafatasına bağlayan bu eklem, çiğneme, konuşma, yutma
Ortodontik Problemler Hangi Yaşta Başlar? Çocuklarda ortodontik sorunlar, çoğu zaman süt dişleri değişmeye başladığında, yani 6-7 yaşlarından itibaren fark edilebilir. Dişlerin çapraşıklığı, çene darlığı, alt-üst
Hamilelikte Ağız Sağlığı Neden Hassaslaşır? Gebelik döneminde, hormonal değişiklikler diş etlerinde şişlik, kanama ve hassasiyete neden olabilir. Bu süreçte vücutta östrojen ve progesteron gibi hormonlar
Diş Çürüğü Nedir ve Nasıl Oluşur? Diş çürüğü, ağızdaki bakterilerin şekerli ve nişastalı gıdaları parçalaması sonucu oluşan asitlerin diş minesine zarar vermesiyle başlar. Diş minesinde
Bruksizm Nedir ve Nedenleri Nelerdir? Bruksizm, kişinin istemsiz olarak dişlerini sıkması ya da gıcırdatması durumudur. Genellikle uyku sırasında görülse de, gündüz saatlerinde de farkında olmadan
Oral Diyagnoz hakkında en çok merak edilen konular ve sıkça sorulan sorular.
Süt dişleri, çocuklarınızın düzgün konuşması ve çiğnemesi açısından önemlidir. Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu nedenle süt dişleri çıkmaya başladığında çocukların diş hekimine götürülmesi gerekir.
Dişler tüm insanlar için yemek yeme, konuşma ve estetik nedeniyle önemlidir. Süt dişlerinin bu özellikler dışında en önemli görevi daimi dişler için sağlıklı bir ağız ortamı sağlamaktır. Kronik çürük problemi ya da erken diş kaybı daimi dişlerde yapısal bozukluklara neden olur. Ayrıca 13-14 yaşlarında tamamlanan daimi dişlerin çapraşık olmasının en önemli nedeni erken kaybedilen süt dişleridir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki hem süt hem de daimi dişler için diş çürükleri tedavi edilmediğinde ağrı ve apse oluşumuna neden olur. Ağrıyan dişleri olan hiç bir çocuk sağlıklı beslenemez. Uzun süre devam eden çürük problemleri çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve sık sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur. Beslenme sorunları ve sık geçirilen enfeksiyonlar çocuklarda büyüme gelişimin olumsuz etkilenmesine neden olur.
Fissür örtücü, özellikle çocuk ve gençlerde yeni çıkan azı dişlerinin çiğneme yüzeylerindeki derin olukların ince bir koruyucu tabaka ile kaplanması işlemidir. Bu uygulama sayesinde yiyecek artıkları ve bakteriler dişin yüzeyine tutunamaz, çürük oluşma riski büyük ölçüde azalır. Diş yapısına herhangi bir zarar vermeden, ağrısız ve kısa sürede uygulanabilen fissür örtücüler, dişlerin daha kolay temizlenmesini sağlar. Düzenli diş fırçalama ve kontrollerle birlikte kullanıldığında uzun yıllar çürüklerden koruma sağlayan etkili bir yöntemdir.
Fissür örtücü tedavisi, özellikle çocuklarda ve gençlerde yeni çıkan daimi azı dişlerini çürükten korumak için oldukça gerekli bir uygulamadır. Bu dişlerin çiğneme yüzeylerinde derin ve dar oluklar bulunduğu için, yiyecek artıkları ve bakteriler kolayca birikir ve fırçayla temizlenmesi zorlaşır. Fissür örtücüler bu olukları ince bir tabaka ile kapatarak çürük oluşumunu büyük ölçüde engeller.
Her bireyde mutlaka yapılması şart değildir, ancak çürüğe yatkınlığı yüksek olan, ağız hijyenini yeterince sağlayamayan veya dişlerinde belirgin derin fissürler bulunan kişilerde uygulanması tavsiye edilir. Uygulama ağrısız, hızlı ve dişe zarar vermeyen bir işlem olduğu için, önleyici diş hekimliğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Düzenli kontrollerle birlikte fissür örtücü tedavisi, ileride oluşabilecek çürük ve tedavi maliyetlerini önlemek açısından büyük fayda sağlar.
Fissür örtücüler, azı dişlerinin çiğneme yüzeyindeki derin olukları ince bir koruyucu tabaka ile kapatarak gıda birikimini ve bakteri tutunmasını önler; böylece çürük oluşma riskini belirgin biçimde azaltır. Yüzeyi pürüzsüz hâle getirdiği için fırçalamayı kolaylaştırır, özellikle yeni sürmüş daimi azıların ilk yıllarında dişi koruma altına alır. Uygulama ağrısız, dişten madde kaldırmadan yapılan ve kısa sürede tamamlanan bir işlemdir; düzenli kontrollerle yıllarca etkinliğini korur ve gerektiğinde kolayca yenilenebilir. Sonuç olarak fissür örtücü, florlu macun kullanımı ve iyi ağız bakımıyla birlikte dişi koruyan, ileride dolgu gibi daha kapsamlı tedavilere duyulan ihtiyacı ve maliyetleri azaltan etkili bir önleyici yaklaşımdır.
Diş macunu, ilk süt dişi sürer sürmez (genellikle 6. ay civarı) kullanılmaya başlanmalıdır. Bu dönemde florürlü macun tercih edilir; 0–3 yaşta pirinç tanesi büyüklüğünde ve yaklaşık 1000 ppm florür içeren macun yeterlidir. 3–6 yaş arası nohut tanesi kadar miktarda 1000–1450 ppm florürlü macun kullanılmalı, 6 yaş ve sonrasında çocuklar yetişkinler için uygun, 1450 ppm florürlü macunla düzenli fırçalamaya devam etmelidir. Çocuklar macunu yutmamayı öğrenene kadar mutlaka ebeveyn gözetiminde fırçalanmalı, fırçalama sonrası macun tükürülmeli ve fazla suyla çalkalama yapılmamalıdır. Diş hekiminiz, çürük riskine göre daha farklı bir florür düzeyi önerebilir.
Çocuklarda diş hekimi korkusunu yenmenin en etkili yolu, ilk randevuları “tedavi” değil “tanışma ve oyun” odaklı planlamaktır. Çocuğa kliniği, koltuğu ve aletleri zarar vermeyecek şekilde gösterip çalışırken neler olacağını basit ve olumlu bir dille anlatmak güven oluşturur. Ebeveynin sakin ve destekleyici tutumu kritik önemdedir; “acımaz, iğne yok” gibi kaygı çağrışımlı sözlerden, tehdit veya ödül pazarlığından kaçınılmalıdır. Randevuyu çocuğun en dinç olduğu sabah saatlerine almak, kısa ve başarılı deneyimlerle ilerlemek, dikkat dağıtıcı unsurlardan (oyuncak, çizgi film, müzik) yararlanmak ve nefes egzersizi gibi basit rahatlatma yöntemlerini kullanmak süreci kolaylaştırır. Gerekli durumlarda pedodontist eşliğinde aşamalı yaklaşım, yüzeysel anestezikler veya hekim uygun görürse hafif sedasyon seçenekleri değerlendirilebilir. Amaç, her ziyareti olumlu bir deneyime dönüştürerek çocuğun diş hekimine güvenmesini sağlamaktır.