HİZMETLERİMİZ

İMPLANT TEDAVİSİ

İMPLANT TEDAVİSİ

Diş hekimliğinde implant; eksik dişlerin yokluğunu gidermek amacıyla çene kemiğine yerleştirilen çoğunlukla vida şeklinde olan, titanyum materyalinden yapılan yapay diş köküdür. İmplantlar yüksek doku uyumuna sahip olması nedeniyle başarı oranı oldukça yüksektir ve diş hekimliğinde çok yaygın kullanılmaktadır. İmplant tedavisinin vücuda bilinen hiçbir zararı mevcut değildir. Vücutla uyumlu olduğu için tercih edilen titanyum bileşikleri herhangi bir yan etkiye ya da alerjik reaksiyonlara sebep olmayan maddelerdir.

Tek diş eksikliklerinde veya hiç dişi olmayan hastalarda, uzun dişsiz bölgelerde, alt çenede hiç dişi bulunmayan hastalarda-genel sağlık durumu elverişli olduğu sürece- rahatlıkla uygulanabilmektedir. İmplantın en büyük avantajlarından birisi komşu dişlere hiçbir müdahale yapılmadan uygulanabiliyor olmasıdır.

İmplant; eksik dişlerin yerine geçerek genel ağız sağlığına katkıda bulunur. Daha estetik ve güzel bir gülümsemeye kavuşmanıza olanak sağlar. Hareketli protez kullanımında zorluk çeken hastalarda sabit diş yapılarının yerine geçer. Her türlü gıda sorun yaşamadan tüketilebilir.

Ancak bazı durumlarda implant uygulamasının tercih edilmesini engelleyen kimi faktörler mevcut olabilir. Engel teşkil edebilecek sistemik hastalıklardan bazıları şunlardır; hemofili ve bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, baş ve boyun bölgesinde yüksek doz radyoterapi uygulanan hastalar, kardiyovasküler rahatsızlığı olanlar. Ayrıca hamilelerde, sigara tüketimi fazla olan kişilerde, alkol ve madde bağımlılığı olanlarda, kemik gelişimi tamamlanmayan bireylerde implant uygulamaları sakıncalıdır.

İmplant gereksinimi olan hastaların hekimine danışarak, gerekli tetkik ve değerlendirmeler yapılarak uygunluğuna karar verilmesi gerekmektedir.

NOT:”Yukarıda verilen bilgiler hastaları aydınlatmak ve tedavi yöntemlerini tanıtmak amacıyla yazılmıştır. Teşhis ve tedavi için diş hekiminize başvurmanız gereklidir.”

RANDEVU FORMU

Radio Butonlar
İstenilen Tedavi
Randevu Onay Formu
Bu form ile randevu almış olmazsınız.

BAZI HEKİMLERİMİZ

Dt. Esmanur
EYRİCE ÜÇEKİZ

BAŞHEKİM

Doç. Dr. Bülent
ÇATALBAŞ

ORTODONTİ UZMANI

Uzm. Dr. İsmet
YANIK

ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON UZMANI

Dt. Fatma Naz
EYRİCE

DİŞ HEKİMİ

Uzm. Dt. Özge
ŞENTÜRK

PEDODONTİ UZMANI

Uzm. Dt. Tolga
CANBOL

PROTETİK DİŞ
TEDAVİSİ UZMANI

İMPLANT HAKKINDA
FAYDALI BİLGİLER

SIKÇA SORULAN SORULAR

İmplant hakkında en çok merak edilen konular ve sıkça sorulan sorular.

Süt Dişleri Gerçekten Önemli Midir?

Süt dişleri, çocuklarınızın düzgün konuşması ve çiğnemesi açısından önemlidir. Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu nedenle süt dişleri çıkmaya başladığında çocukların diş hekimine götürülmesi gerekir.

Dişler tüm insanlar için yemek yeme, konuşma ve estetik nedeniyle önemlidir. Süt dişlerinin bu özellikler dışında en önemli görevi daimi dişler için sağlıklı bir ağız ortamı sağlamaktır. Kronik çürük problemi ya da erken diş kaybı daimi dişlerde yapısal bozukluklara neden olur. Ayrıca 13-14 yaşlarında tamamlanan daimi dişlerin çapraşık olmasının en önemli nedeni erken kaybedilen süt dişleridir.

Ayrıca unutulmamalıdır ki hem süt hem de daimi dişler için diş çürükleri tedavi edilmediğinde ağrı ve apse oluşumuna neden olur. Ağrıyan dişleri olan hiç bir çocuk sağlıklı beslenemez. Uzun süre devam eden çürük problemleri çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve sık sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur. Beslenme sorunları ve sık geçirilen enfeksiyonlar çocuklarda büyüme gelişimin olumsuz etkilenmesine neden olur.

Fissür örtücü, özellikle çocuk ve gençlerde yeni çıkan azı dişlerinin çiğneme yüzeylerindeki derin olukların ince bir koruyucu tabaka ile kaplanması işlemidir. Bu uygulama sayesinde yiyecek artıkları ve bakteriler dişin yüzeyine tutunamaz, çürük oluşma riski büyük ölçüde azalır. Diş yapısına herhangi bir zarar vermeden, ağrısız ve kısa sürede uygulanabilen fissür örtücüler, dişlerin daha kolay temizlenmesini sağlar. Düzenli diş fırçalama ve kontrollerle birlikte kullanıldığında uzun yıllar çürüklerden koruma sağlayan etkili bir yöntemdir.

Fissür örtücü tedavisi, özellikle çocuklarda ve gençlerde yeni çıkan daimi azı dişlerini çürükten korumak için oldukça gerekli bir uygulamadır. Bu dişlerin çiğneme yüzeylerinde derin ve dar oluklar bulunduğu için, yiyecek artıkları ve bakteriler kolayca birikir ve fırçayla temizlenmesi zorlaşır. Fissür örtücüler bu olukları ince bir tabaka ile kapatarak çürük oluşumunu büyük ölçüde engeller.

Her bireyde mutlaka yapılması şart değildir, ancak çürüğe yatkınlığı yüksek olan, ağız hijyenini yeterince sağlayamayan veya dişlerinde belirgin derin fissürler bulunan kişilerde uygulanması tavsiye edilir. Uygulama ağrısız, hızlı ve dişe zarar vermeyen bir işlem olduğu için, önleyici diş hekimliğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Düzenli kontrollerle birlikte fissür örtücü tedavisi, ileride oluşabilecek çürük ve tedavi maliyetlerini önlemek açısından büyük fayda sağlar.

Fissür örtücüler, azı dişlerinin çiğneme yüzeyindeki derin olukları ince bir koruyucu tabaka ile kapatarak gıda birikimini ve bakteri tutunmasını önler; böylece çürük oluşma riskini belirgin biçimde azaltır. Yüzeyi pürüzsüz hâle getirdiği için fırçalamayı kolaylaştırır, özellikle yeni sürmüş daimi azıların ilk yıllarında dişi koruma altına alır. Uygulama ağrısız, dişten madde kaldırmadan yapılan ve kısa sürede tamamlanan bir işlemdir; düzenli kontrollerle yıllarca etkinliğini korur ve gerektiğinde kolayca yenilenebilir. Sonuç olarak fissür örtücü, florlu macun kullanımı ve iyi ağız bakımıyla birlikte dişi koruyan, ileride dolgu gibi daha kapsamlı tedavilere duyulan ihtiyacı ve maliyetleri azaltan etkili bir önleyici yaklaşımdır.

Diş macunu, ilk süt dişi sürer sürmez (genellikle 6. ay civarı) kullanılmaya başlanmalıdır. Bu dönemde florürlü macun tercih edilir; 0–3 yaşta pirinç tanesi büyüklüğünde ve yaklaşık 1000 ppm florür içeren macun yeterlidir. 3–6 yaş arası nohut tanesi kadar miktarda 1000–1450 ppm florürlü macun kullanılmalı, 6 yaş ve sonrasında çocuklar yetişkinler için uygun, 1450 ppm florürlü macunla düzenli fırçalamaya devam etmelidir. Çocuklar macunu yutmamayı öğrenene kadar mutlaka ebeveyn gözetiminde fırçalanmalı, fırçalama sonrası macun tükürülmeli ve fazla suyla çalkalama yapılmamalıdır. Diş hekiminiz, çürük riskine göre daha farklı bir florür düzeyi önerebilir.

Çocuklarda diş hekimi korkusunu yenmenin en etkili yolu, ilk randevuları “tedavi” değil “tanışma ve oyun” odaklı planlamaktır. Çocuğa kliniği, koltuğu ve aletleri zarar vermeyecek şekilde gösterip çalışırken neler olacağını basit ve olumlu bir dille anlatmak güven oluşturur. Ebeveynin sakin ve destekleyici tutumu kritik önemdedir; “acımaz, iğne yok” gibi kaygı çağrışımlı sözlerden, tehdit veya ödül pazarlığından kaçınılmalıdır. Randevuyu çocuğun en dinç olduğu sabah saatlerine almak, kısa ve başarılı deneyimlerle ilerlemek, dikkat dağıtıcı unsurlardan (oyuncak, çizgi film, müzik) yararlanmak ve nefes egzersizi gibi basit rahatlatma yöntemlerini kullanmak süreci kolaylaştırır. Gerekli durumlarda pedodontist eşliğinde aşamalı yaklaşım, yüzeysel anestezikler veya hekim uygun görürse hafif sedasyon seçenekleri değerlendirilebilir. Amaç, her ziyareti olumlu bir deneyime dönüştürerek çocuğun diş hekimine güvenmesini sağlamaktır.